13 Aralık 2015 Pazar

Sahtekar Einstein
Termo nükleer santrallerin hayata geçememesinin nedeni Albert eisteinin Yanlış fikirleridir.
Bu fikirler hem bilimsel gerçeklere aykırıdır hemde insanların hayal gücünü sınırladığı için zararlıdır.
Işık fizik kurallarına uymadığı için bilimsel değerlendirme aracı olamaz.
Ayna ile bunu ispat edeceğim.
Aynanın yüzeyi bizim için düz olsada ışığı oluşturan fotonlar için düz değildir.
Fotonun boyunu bir insan olarak ele alalım.
Bu durumda elektronun boyutu everest dağı kadar olacaktır.
Üstelik sabit durmayacaktır.
Elektron çekirdeğin çevresinde çekirdeğin çapının on bin katı yörüngede saniyede bir milyar kez döner.
Bu bir insanın 80 bin km yükseklikteki tepe ve çukurun yanında olması demektir.
Cisimin yüzeyi tamamen düz olsada fotonlar bu tepe ve çukur noktalarına temas ederler.
Bir pinpon topu pinpon masasından çarptığı açı ile yansır.
Hareketli hedeften ise zıplayarak yansır.
Foton yörüngedeki Elektrona hareket eden Basketbol topuna çarpan pinpon topu gibi çarparak yansır.
Bu nedenle açı farkı ile yansır.
O halde hangi cisim olursa olsun ayna insan otomobil ışığı oluşturan tanecikler hem tepe ve çukur noktalarının getirdiği büyük farklar hemde elektronun beyzbol sopasının beyzbol topunu savurduğu gibi savurması nedeni ile düzgün yansımazlar.
Bu durumda yansıma ve kırılma kurallarından farklı olarak düzgün saçılma kuralı da olmalıdır. Bu kurala ilgili formüller hesaplanmaan mevcut fizik kuralları ile ışığın hareketi kati olmadığı için Enerji ve hız sınırı tespiti amacı ile kullanılamaz.
Tıpkı pamukun tartıda kullanılmayacağı gibi. Sıcak ve kuru havada pamukun ağırlığı değişir.

Bilimsel olarak izafiyetin yanlışlığı

Evrende 100 milyar kadar Galaksi her Galakside 100 milyon kadar yıldız vardır.
Bu kütle bir araya geldiğinde çapı 22 milyon Güneş kütlesi 100 bin trilyon Güneş kapasitesinde olur. Bu kütlenin yüzey çekim gücü Güneş sn 617 km üzerinden yaklaşık 40 ışık hızı kadardır. Evren oluşurken başlangıçta atom içi boşluklar yoktur.
Madde bileşik haldedir.
 Elektroların protonların oluşup aralarındaki boşlukl beraber uzaya saçılmadan önceki yüzey çapı on bin kat daha küçük kütle çekim baskısı yüz milyon kez daha fazladır.
Yani elektron ve protonların ilk oluşma sırasında uzaya dağılabilmeleri için 4 milyar ışık hızı kadar hızla uzaya dağılmaları gerekir.
Aksi halde ana kütleden kopup uzay boşluğuna dağılamazlar.
Bu durumda elementleri oluşturan parçacıklar önce ışıktan hızlı biçimde uzaya dağılmış sonrada yavaşlamışlardır.

Termonükleer santraller nasıl çalışır:

Güneş modelini düzelterek işe başlayalım
Güneşin oluşabilmesi için atmosferde yağmur bulutlarını oluşabilmesi gibi katı bir çekirdeğe ihtiyaç vardır.
Uranyum karbon demir ve nikel içeren katı çekirdek çevresinde hidrojen yoğunlaşarak yıldızlar oluşur.
Uranyumun bozunması sonucunda kaynyan çekirdeğe hidrojen sızar.
Büyük demir ve nikel taneleri arasında hapsolurlar.
Çekirdekte karbon ve elektro manyetik alan tarafından yavaşlatılan proton ve nötronlarla kaynaşarak döteryum ve trityuma dönüşürler.
Demir ve nikel atomlarının titreşimi ve çekirdekteki ısı ile kaynaşarak helyuma dönüşürler.
Kitaplarda yazdığı gibi tekdüze değil karmaşık bir süreçtir.
Katalizör kullanarak dünyada ılık füzyon reaktörlerini çalıştırabiliriz.
Elektro manyetik alan ile 10 metre çaplı boş odanın merkezinde demir nikel tungsten ve karbon içeren 30 cm çaplı küre asılı tutulur.
Bu küre manyetik alan tarafından döndürülür.
Daha sonra odaya döteryum gazı püskürtülür.
Van der graff jenaratörleri kullanarak demir çekirdeğe yıldırımlar boşaltılır.
Çekirdekte demir ve nikel nedeni ile oluşan iç manyetik alanlar tungstenden yayılan x ışınımları nedeni ile döteryum plazma haline gelerek sıkışır ve birleşir.
Diğe füzyon reaktörleri aksine odanın tamamı yada yakıtın tamamı değil belli noktalar yüz milyon dereceye yükseldiği için çok stabildir.
Katalizör olarak tungsten ve karbon kullanmak füzyonu kolaylaştıracaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder